ABD’NİN DEMİR EJDERHASI

Merhaba, bir AstroNotlar ile yeniden birlikteyiz. Bu haftaki konumuz SpaceX ile ticari insanlı uzay uçuşu. Sizleri daha fazla bekletmeden yazımıza geçelim.

İnsanlık ilk defa mı uzaya çıkıyor? Nedir bu tantana?

Geçtiğimiz hafta boyunca SpaceX şirketinin Uluslararası Uzay İstasyonuna Dragon-2 kapsülü ile 2 astronot gönderme görevi medyada büyük yankı uyandırdı. Bu haberleri gördükten sonra “İnsanlık ilk defa mı uzaya çıkıyor?”, “Yine Amerika’nın abartısını izliyoruz!” diye düşünebilirsiniz ancak bu görevi diğerlerinden farklı kılan, hatta bazılarına göre yeni uzay çağının başlangıcı kabul edilen bu görevi, geçmiştekilerden ayıran farklar var.

Dragon-2 kapsülü, Falcon-9 roketi ile fırlatılıyor (Kaynak: SpaceX)

Uzay teknolojisi dendi mi, her zamanki gibi konuya Soğuk Savaş’tan bahsederek başlamak zorundayız. Şu an bile kullandığımız bir çok teknolojinin sebebi diyebileceğimiz bu Soğuk Savaş, uzay bilimlerinin ve teknolojilerinin gelişmesine çok katkı sağladı. İlk olarak 1957 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin Sputnik-1 uydusunu fırlatılmasıyla ilk defa insan yapımı bir cisim artık yörüngemizdeydi. Ardından, yine Sovyetler Birliği tarafından 1961 yılında uzaya gönderilen Yuri Gagarin, uzaya çıkan ilk insan oldu. Yani aslında bu günden neredeyse 60 yıl önce bile bir insan uzaya gönderilebiliyordu. Hatta biraz daha ileriye gittiğimizde Amerika Birleşik Devletleri, 1968 yılında Apollo-8 görevi ile Ay yörüngesine insan gönderdi ve bir yıl sonra 1969 yılında, Apollo-11 göreviyle Ay yüzeyine ilk insanlı inişi gerçekleştirdi.

Hatta bu uzaya çıkan ilk insan olan Yuri Gagarin hakkında bir bölümümüz de var. “Uzaydaki İlk İnsan” podcastimizi dinlemenizi veya yazımızı okumanızı öneririz.

Soyuz 11’in mürettebatı (soldan sağa): VI Patsayev, GT Dobrovolskiy ve VN Volkov görevleri için eğitiyorlar (Kaynak: Vikipedi)

Bunların ardından madem uzaya çıkabiliyoruz, orda da bir üs kuralım diye düşünüp uzay istasyonları yapılmaya başlandı. Sovyetler Birliği tarafından gönderilen Salyut – 1, ilk uzay istasyonu oldu. Bu konu hakkında sizler için güzel bir ayrıntı öğrendik: Salyut-1’in fırlatma tarihi, Yuri Gagarin’in uzaya çıkışının tam 10. yılına denk getirmek için 12 Nisan 1971 tarihli olarak planlandı ancak bazı sorunlardan dolayı, planlanandan 11 gün sonra 23 Nisan 1971’de Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü’nden fırlatıldı. Bugün Uzay İstasyonu deyince aklımıza futbol sahası büyüklüğünde, devasa Uluslararası Uzay İstasyonu gibi yapılar gelse de Salyut-1, neredeyse 16 metre uzunluğunda ve yalnızca 90 metrekare yaşanılabilir alana sahipti. Salyut-1’e sadece 2 kez insanlı görev düzenlendi. Ne yazık ki bu iki görev, başarılı olsa da aslında çok üzücü sonuçları oldu. İlk olarak 3 kozmonot, Soyuz-10 görevi ile başarılı bir şekilde uzay istasyonuna kenetlendi. Bu görev, bir uzay istasyonuna gönderilen ilk insanları taşıyordu. Fakat kenetlemeden kaynaklanan bir sorun nedeniyle kapıyı açıp da uzay istasyonuna giremediler. Kenetlendikten yaklaşık 5 saat sonra görevi iptal edip, Salyut-1’in içine giremeden ayrılıp geri döndüler. Bu görevin ardından yine Soyuz roketi ile 3 kozmonot yola çıktı. Bu sefer hiç bir sorun olmadan kenetlenip uzay istasyonunun içinde yaklaşık 23 gün geçirdiler ve orada çeşitli deneyler yaptılar. Salyut-1’de görevleri bittikten sonra, istasyondan ayrılıp Dünya’ya geri dönmek istediler ancak atmosfere girişten sonra basınçtan kaynaklı bir sorun nedeniyle 3 kozmonot da kapsülün içinde can verdi. Bu olay Sovyetler Birliği’nde çok büyük bir etkiye sebep oldu ve aylarca yeni bir uçuş için hazırlanıldı. Ancak bu sırada da uzay istasyonunun yakıtı tükendiği için atmosfere sokularak yakıldı.

Atmosfere girişte ölen Soyuz 11 ekibi, arka planda Salyut istasyonu ile bir Sovyet hatıra pulu (Kaynak: Vikipedi)

Salyut’tan bu kadar bahsetmişken size 2017 yapımı “Salyut-7” filmini izlemenizi öneririz. Uzay istasyonunda meydana gelen bir kazanın felakete dönüşmesini anlatan oldukça başarılı bir filmdir. Filmin başından sonuna kadar nefesinizi tutup izleyeceğinize eminiz.

Uzaya insan göndermeyi ikonik hale getiren ve bugün bile uzaya insan göndermek denince akla gelen Uzay Mekikleri, hem yapısal hem de işlevsel olarak emsallerinden çok farklıdır. “Space Shuttle Program”, yani “Uzay Mekiği Programı”, 1981 yılında Columbia mekiği ile ilk uçuşunu yaptı. Her ne kadar Columbia, Challenger, Discovery, Atlantis ve Endeavor olmak üzere 5 tane Uzay Mekiği’nin adını duysak da aslında 6 tane yapıldı. Bunlardan ilki olan Enterprise isimli mekik, atmosfer içinde test yapmak için tasarlandı ve hiç uzaya gitmedi. Bu program ile tıpkı uçaklar gibi, uzay araçlarının da yeniden kullanılabileceği kısmi olarak da olsa göstermiş oldu. Uzay mekikleri temel olarak, mürettebatı taşıyan, bir Airbus A320 uçağına benzetilen ve yörüngesel uçuşu yapan ana kısım, external tank denilen bir harici yakıt deposu ve iki tane solid rocket booster denilen katı yakıtlı iticiden oluşur. Fırlatma gerçekleştikten 124 saniye sonra, ilk olarak harici yakıt deposunun yanına tutturulmuş iki katı yakıtlı itici ayrılır. Fırlatmadan ortalama 8 dakika sonra ise harici yakıt tankı da mekikten ayrılır ve mekik yörüngesine oturmuş olur. Bu araçlar kısmen yeniden kullanlabilyor, şöyle ki; mekikten ilk ayrılan katı yakıtlı iticiler paraşütler ile Atlas Okyanusu’na indirilip yeniden kullanılıyordu, mekiğin kendisi de bir planör gibi iniyor ve bakımları yapılarak sonra bir sonraki sefere hazırlanıyordu ancak boş haliyle yaklaşık 27 ton ağırlığındaki harici yakıt deposu, yörüngede kalıyordu. Bu mekikler hem uzaya uydu taşımak için, hem de bu uyduların yanında mürettebat taşımak için son derece kullanışlı araçlardı. Örneğin Uluslararası Uzay İstasyonu’nun parçalarının büyük kısmı, bu mekikler ile yörüngeye taşındı. Sadece Uluslararası Uzay İstasyonu değil, 1994-1998 yılları arasında, Rusya’nın Mir Uzay İstasyonuna da toplamda 9 kere kenetlendi uzay mekiği. İlk uçuşlarını her ne kadar iki kişilik mürettebat ile gerçekleştirse ortalama 5 ile 7 kişi arasında mürettebata sahip oldu. En uzun uzay mekiği görevi ise 1996 yılındaki 17 günden fazla süren STS-80 göreviydi. Uzay Mekikleri, 1981’den 2006 yılına kadar yaptığı görevler ile 1.36 milyon kilogramdan fazla kütleyi yörüngeye çıkardı.

Uzay Mekiği (Kaynak: NASA)

1986 yılında televizyonları başında böylesi bir fırlatılışı izleyen milyonlarca insanın hafızasına kazınan bir kaza yaşandı. Challenger Uzay Mekiği, kalkıştan 73 saniye sonra katı yakıtlı iticilerinden birindeki sorundan dolayı parçalandı ve 7 astronotun ölümüne sebep oldu. Bu olaydan sonra program uzun bir süre durduruldu ve hiç uçuş yapılamadı. Bir başka felaket de, 2003’te gerçekleşti. Columbia Uzay Mekiği’nin kalkışı sırasında harici yakıt deposundan bir parça fırladı ve mekiğin kanadında hasara neden oldu. Her ne kadar çok ciddi bir problem gibi gelse de, bu durum kalkışa engel olmadı. Mekik, görevine devam etti ve yörüngedeki işini tamamladı. Asıl sorun geri dönerken bekliyordu. Atmosfere giren mekik çıkışta hasar aldığı yerden parçalandı ve yanmaya başladı. Böylece yedi mürettebat atmosferde yanarak can verdi. Tüm bunların ardından 2004 yılı başlarında artık Uzay Mekiği Programı’nı durdurmanın yerinde bir karar olacağı düşünülmeye başlandı. Hem her bir görevin çok maliyetli olmasından, hem de iki büyük kazadan sonra daha fazla bu programı devam ettirmek istemediler. En kısa zamanda sonlandırmaya niyetlenseler de Uluslararası Uzay İstasyonu’nun yapımı için hâlâ birkaç modülün gönderilmesi gerekiyordu. Bir de Hubble Uzay Teleskobu’nun tamir görevi vardı sırada. Bunlar nedeniyle görev biraz daha uzatıldı. 2011 yılına gelindiğinde ise Atlantis Uzay Mekiği ile STS-135 kodlu 135. uçuş ile son Uzay Mekiği seferi yapıldı ve Atlantis, Discovery, Endeavour, Enterprise isimli 4 Uzay Mekiği, uzay müzelerinde yerlerini aldı. Bu müzelerin yerlerini merak ediyorsanız buraya tıklayabilirsiniz.

Kaynak: NASA

Uzay Mekiği Programı bittiği açıklandıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri’nin uzaya astronot gönderecek bir aracı kalmamıştı. Çünkü o yıllarda uzaya insan göndermek için kullandığı tek araç, NASA’nın Uzay Mekikleri’ydi. Bu sırada yörüngede dolanan Uluslararası Uzay İstasyonu’na astronot göndermek için Rus Federal Uzay Ajansı ile anlaştılar. Bu anlaşmadan sonra 2011’den itibaren Amerikan astronotları, Rus kozmonotlar, Rusya’nın Kazakistan’daki fırlatma üssü olan Baykonur Uzay Üssü’nden Rusların “Soyuz Roketi” ile uzaya gönderildi. Hatta bugün bile Donald Trump bu durum Obama yönetiminde gerçekleştiği için Obama ile uzay mekiği devri kapandı diye çamur atma derdinde ama aslında bu kararlar Bush yönetimi zamanında alınmıştı, sadece uygulaması Obama yönetimine kaldı. Neyse, Amerika politikasına girmeyelim.

Amerika Birleşik Devletleri, Uzay Mekiği Programı’na son vermeyi düşündüğü zaman, “Commercial Crew Program” adında yeni bir programı planladı. Türkçesiyle “Ticari Mürettebat Programı”,  Uluslararası Uzay İstasyonu ve alçak Dünya yörüngesine, hem insan hem de kargo göndermek için özel şirketlerin kullanılmasını amaçlıyordu. Bir başka deyişle, NASA uzaya teslimat yapacak kargocular ve taksiler arıyordu. İhale ilk kez 2010 yılında açıldığında emniyetli, güvenilir ve ucuz şekilde mürettebat taşıyabilecek kapasiteye sahip özel şirketler arandı. Bu ihaleyi kazanan Blue Origin, Boeing, Paragon Space Development Corporation, Sierra Nevada Corporation ve United Launch Alliance şirketlerine 50’şer milyon dolar destek verilerek, bu şartlara uyan kapsüller yapılması istendi. Bu listede ilginizi çeken bir isim oldu mu? Sierra Nevada Corporation şirketi, bu ihaleye seçildiği zaman, ülkemizde büyük yankı uyandırmıştı. Çünkü bu şirketi, Eren Özmen ve Fatih Özmen adındaki iki Türk, Silikon Vadisi’nde kurdu ve böylesine önemli bir ihalede kısmî olarak da olsa Türkler tarafından kurulmuş bir şirket görmek yine hepimizi heyecanlandırdı. Sierra Nevada Corporation şirketi, bu ihaleye seçildiği zaman, ülkemizde büyük yankı uyandırmıştı. Çünkü bu şirketi, Eren Özmen ve Fatih Özmen adındaki iki Türk, Silikon Vadisi’nde kurdu ve böylesine önemli bir ihalede kısmi olarak da olsa Türkler tarafından kurulmuş bir şirket görmek yine hepimizi heyecanlandırdı.

2011 yılında NASA kapsül yapacak ortaklar aramaya devam ediyordu. Bu sefer ihaleyi kazanan şirketlerin her birine 270 milyon dolar kadar destek verdi. Liste ihalenin ilk seferine benzer olsa da bir yeni şirket katılıyor: artık ismi çok meşhur olan SpaceX. Bu ihaleler ve testlerin sonucunda 2014 yılında finale 2 şirket kalıyor: Boeing ve SpaceX. Bu iki firmaya, ihale sonucunda yaklaşık 7 milyar dolar destek veriliyor ve artık eyleme geçip kapsüllerini tasarlamaları isteniyor. Her iki firma da kendi kapsüllerini geliştirmeye başlıyor ve Boeing firması, Starliner kapsülünü, SpaceX firması ise, Dragon kapsülünü tasarlıyor.

Peki Starliner ile Dragon kapsülü arasında ne gibi farklar ya da benzerlikler var?

Starliner kapsülü, 7 kişilik mürettebat taşıması için tasarlanmış ve karaya inen bir kapsül. Geçtiğimiz Kasım ayında ilk testi yapıldı. Üç paraşütünden biri açılmamış olsa da yere başarılı olarak indi. Bu testten yaklaşık bir ay sonra Aralık 2019’da bu kapsül, Uluslararası Uzay İstasyonuna, mürettebatsız bir şekilde test için gönderildi. Ancak bilgisayarında meydana gelen bir hatadan dolayı hedefi tutturamadı ve fırlatıldıktan yaklaşık 2 gün sonra geri indirildi. Planlanmış, biri mürettebatsız, ikisi mürettebatlı 3 test uçuşu daha bulunuyor ancak bir başarısızlık yaşadıktan sonra, uzay teknolojisi geliştiren şirketler genelde duraksama yaşar. Dolayısıyla bir sonraki test uçuşunu, yaklaşık bir senelik aranın ardından önümüzdeki Ekim ayında yapmayı planlıyorlar.

SpaceX tarafından Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderilen Dragon-2 kapsülü

Dragon kapsülünde ise durum şöyle: Bir haftadır haberlerde duyduğunuz kapsül ise Dragon-2 adındaki, 7 kişilik mürettebat taşıma kabiliyetine sahip farklı bir versiyonu. Ertelemenin ardından, 30 Mayıs akşamı, Türkiye saati ile 22.22’de fırlatıldı. Douglas Hurley ve Robert Behnken adındaki deneyimli eski NASA astronotları an itibariyle yörüngede Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bulunuyorlar.

Dragon-2 kapsülü, fırlatılmayı bekliyor (Kayak: SpaceX)

Uzay Mekikleri’nin emekli oluşundan sonra ilk defa Amerikan topraklarından, Amerikan roketi ile Amerikan astronotların uzaya gitmesi olarak lanse edilen bu olayın Amerika Birleşik Devletleri için önemi, azımsanmayacak kadar fazla. Ancak burada haber kaynaklarında yanlış lanse edilen bir bilgiyi düzeltmek isterim. SpaceX, uzaya insan gönderen ilk ticari şirket değil. Scaled Composites tarafından tasarlanan SpaceShipOne aracı, 2004 yılında Mike Melvill pilotluğunda, uzay sınırı kabul edilen 100 kilometre irtifayı aştı ve uzaya bir özel şirketin gönderdiği ilk insan oldu. SpaceX’in uçuşuna bir sıfat takmak istiyorsak, başka farklılıklardan bahsedebiliriz. Örneğin astronotların giydiği eski nostaljik kıyafetler yerini minimalist, süper kahraman filmlerinden çıkmış giysiler aldı. Astronotlar, geçmişteki gibi bir minibüs ile değil, Elon Musk’ın bir diğer şirketinde ürettiği araç olan Tesla Model X ile roket rampasına götürüldüler. Araçtan indiklerinde, rokete ulaşmak için kullanılan asansör yine değişti. Asansörden rokete geçiş köprüsünü de unutmamak lazım. Bunları geçip kapsüle girdiğimizde eskisi gibi her yerde düğme veya buton görmüyoruz. Eski butonlar, yerini dokunmatik ekranlara bıraktı. Kısacası, fırlatışı izlediğinizde, kendinizi bir film izliyormuş hissine kapılmış şekilde bulabilirsiniz. Elon Musk’ın bilim kurguyu gerçeğe dönüştürme hayalinin adım adım gerçekleştiğini görüyoruz.

The Evolution of Space Cockpits (Apollo, Shuttle, Dragon v2) - spacex
Kaynak: Bambol

Bir yazımızın daha sonuna geldik. Bu yazımızda sizlere SpaceX şirketinin yapmış olduğu tarihi fırlatmadan ve uzay araçlarının tarihinden bahsettik.

astronotlar.org@gmail.com e-posta adresimize bahsettiğimiz içeriklere dair düşüncelerinizi belirtebilir, değinmemizi istediğiniz konuları yazabilir, bir kitap, link veya bilgi paylaşımında bulunabilirsiniz. Sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip etmeyi unutmayın. Gelecek hafta görüşünceye dek, gökyüzüne iyi bakın. Hoşçakalın!

E-posta: astronotlar.org@gmail.com
Facebook: facebook.com/astronotlar.org
Instagram: instagram.com/astro_notlar
Twitter: twitter.com/astro_notlar
Anchor: anchor.fm/astronotlar

KAYNAKLAR VE GÖRSELLER

http://www.spacefacts.de/mission/english/soyuz-10.htm
http://www.astronautix.com/s/soyuz10.html
https://space.skyrocket.de/doc_sdat/soyuz_7kt-ok.htm
https://www.hq.nasa.gov/office/pao/History/SP-4209/ch5-6.htm
https://starchild.gsfc.nasa.gov/docs/StarChild/space_level2/soyuz11.html
http://www.spacefacts.de/mission/english/soyuz-11.htm
https://en.wikipedia.org/wiki/Salyut_1#cite_note-FOOTNOTEShaylerHall2003179-10
https://books.google.com.tr/books?id=7nknDwAAQBAJ&lpg=PP1&dq=isbn:3319549464&pg=PP1&redir_esc=y#v=onepage&q&f=false
https://en.wikipedia.org/wiki/Space_Shuttle
https://www.nasa.gov/centers/kennedy/about/information/shuttle_faq.html#10
https://www.nasa.gov/mission_pages/shuttle/main/index.html
https://en.wikipedia.org/wiki/File:The_Soviet_Union_1971_CPA_4060_stamp_(Cosmonauts_Georgy_Dobrovolsky,_Vladislav_Volkov_and_Viktor_Patsayev).jpg
https://starchild.gsfc.nasa.gov/Images/StarChild/space_level2/soyuz11_crew_big.gif
http://bamnol.com/1991915
https://www.nasa.gov/images/content/107907main_STS_parts.gif
https://en.wikipedia.org/wiki/File:STS-135_landing_cropped.jpg
https://www.flickr.com/photos/nasakennedy/albums/72157647244171004