Merhaba! Bir AstroNotlar ile yeniden birlikteyiz. Bugün sizlere ne işler karıştırdığı pek belli olmayan, hatta etrafında uzaylıların yaşadığından bile şüphelenilen bir yıldızdan bahsedeceğiz.
Her şey NASA’nın 2009 yılında Kepler Uzay Teleskobu’nu Dünya etrafında bir yörüngeye göndermesiyle başladı. Asıl görevi ötegezegen keşifleri olan Kepler teleskobu o kadar çok veri topladı ki bunların hepsini bir araştırma grubunun tek başına incelemesi imkansızdı. Bu yüzden bilgisayarların verileri otomatik olarak belli bir düzeye kadar işlemesi sağlandı ancak bilgisayarların gözden kaçırabilecekleri bir şey olur mu endişesi ile veriler halka açık hale getirildi. Daha önce “Başka Dünyalar Peşinde” adlı yayınımızda bir ötegezegenin yıldızının önünden geçişi sırasında yıldızdan bize gelen ışık miktarındaki değişimi anlatmıştık. Fakat bu defa Kepler’in gözlemlediği yıldızlardan birinde öyle bir ışık eğrisi ile karşı karşıya kalındı ki bunu ötegezegen geçişi ile açıklamak pek mümkün olmadı. Çünkü ötegezegen geçişlerindeki ışık değişim miktarı hem çok yüksek değildir hem de belirli periyotlar ile kendini tekrar eder. Bugün size bahsedeceğimiz yıldızın ışık değişimi ise düzenli bir tekrar göstermediği gibi parlaklığı da bir anda düşüp, sonra beklenmedik bir anda yeniden eski haline dönüyor. Yıldızın Kepler Uzay Teleskobu kataloğundaki adı KIC 8462852 olsa da literatürdeki adı genellikle bu garip yıldızın ışık eğrisindeki dalgalanmaları keşfeden grubun lideri olan Dr. Tabetha Boyajian’dan gelmekte ve Boyajian ya da Tabby yıldızı olarak bilinmekte. Yaklaşık 1300 ışık yılı uzaklıkta, çekirdeğinde hidrojen yakan, Güneş’ten daha büyük ve daha sıcak bir yıldızdır. Diyelim ki, güneşli güzel bir günde evden çıktınız yürüyorsunuz ve Güneş’in parlaklığı aniden büyük ölçekte azalsa garip olmaz mıydı? Hâl böyle iken Güneş’ten daha büyük ve sıcak bir yıldızda gözlemlenen bu durum da astronomların dikkatini çekti doğal olarak.
İnsanların dünya dışı yaşamı arama merakı hiçbir zaman bitmedi ve bitecek gibi de değil. Bu nedenle anlam veremediğimiz, kaynağını çözemediğimiz her sinyali uzaylılara yormayı pek seviyoruz. Doğal olarak bu yıldızın ışık değişimindeki tuhaflığı da yıldızın etrafında bir uygarlık olduğuna ve bu uygarlık yıldızdan gelen ışığı kullandığı için ışık miktarındaki değişimin düzenli olmadığına yoranlar oldu. Bu düzensizliğin Dyson küreleri ile açıklanabileceği düşünüldü. Freeman Dyson adında bir Fizikçi, teorik olarak öne sürdüğü devasa küreler ile Güneş’ten gelen tüm enerjiyi depolayabileceğimizi ileri sürmüştü. Bu fikirden yola çıkarak Tabby yıldızının etrafında da bizden çok daha gelişmiş uygarlıkların olduğunu ve bu küreleri kullanarak, devasa yapıların bize gelen ışık miktarını engellediği ileri sürülen senaryolardan biri. Ancak bu hipotez, ne söz konusu kararmayı yeterince açıklayabiliyor ne de Dyson küresi gibi henüz bilim kurgu aşamasında olan bir kuram, bilimsel bir araştırma için yeterli bir sebep teşkil ediyor. Çünkü daha önce de benzer bir yıldızda böylesi bir durumla karşılaşılmış ama sonrasında bu yıldızın beşli bir yıldız sisteminin parçası olduğu ortaya çıkınca Dyson hayali suya düşmüştü.
Tabby Yıldızının Işık Eğrisi (Kaynak: Mississippi State University)
Çift Yıldız Işık Eğrisi (Kaynak: Harvard & Smithsonian Astrofizik Merkezi)
Gökbilimci Jason Wright ve Tabby yıldızını inceleyen diğerler araştırmacılar, yıldızın etrafında çeşitli gaz ve toz parçacıklarının ve yıldızın oluşumundan kalma malzemenin birikeceğini ve bunların birleşmesiyle oluşan yapının yıldızdan aldığımız ışık miktarını düşürebileceğini öne sürdüler. Yıldızlar oluştukları gaz ve toz ortam ile aynı uzay hızına sahiptir. Yani tüm bulut uzay içerisinde aynı hızda ilerler. Ne var ki Tabby yıldızının civarındaki açık kümeler ve yıldız oluşum bölgelerine bakıldığı zaman, Tabby yıldızının bunlardan çok farklı hızda olduğu ortaya çıkıyor. NASA’nın Kızılötesi Teleskop Tesisi’nin yaptığı (NASA IRTF) tayfsal çalışma da yıldızın, etrafındaki malzemeleri birleştirebileceğine dair bir kanıt bulabilmiş değil.
Genç bir yıldız ile etrafında birleşen malzeme izlenimi (Kaynak: Vikipedi)
Bir diğer hipotez ise ışık düşüşünün sebeplerinden birinin yıldızın çevresindeki toz parçalarından oluşan bir halka olabileceğini öne sürüyor. Böylesi bir halkanın genç yıldızların etrafında oluşması mümkün olsa da, Tabby yıldızı pek de genç bir yıldız olmadığı için bu fikir de astronomi camiasında kabul görmedi. Tabby yıldızı kızılötesi dalga boylarında incelendiğinde parlaklık miktarındaki düşüşün, morötesi dalga boyu ile karşılaştırıldığında çok daha az olduğu ortaya çıktı. Eğer ışık değişiminin nedeni toz parçaları olsaydı tüm dalga boylarında eşit bir değişime yol açmasını beklerdik. Yani yıldız etrafında halka olabileceği hipotezinin de bizi cevaba yaklaştırdığını söyleyemiyoruz. Öte yandan, NASA’nın Chandra X Işını Uzay Teleskobu’ndan gelen veriler yıldızın etrafında toz parçacıklarından oluşmuş bir halka olabileceğini destekler nitelikte. Daha önce, etrafında toz döküntüleri olan bir beyaz cücenin ve benzer şekilde RZ Piscium isimli oldukça değişken bir yıldızın da etrafındaki toz birikintileri nedeniyle kızılötesi ışıma yaptığı tespit edilmişti. Tüm bu bulgulara bakınca yıldızın yakınındaki bazı gezegenlerin yok olması ile büyük miktarda gaz ve tozun açığa çıkmış olabileceği ve bu malzemenin de yıldızı çevrelemiş olabileceği akıllara geliyor.
Yıldızın etrafındaki pürüzlü toz halkası (Kaynak: Nasa)
Bir diğer senaryo ise yıldızın gelişmekte olan bir gezegen ile çarpışmış olabileceği yönünde. Böyle bir çarpışma sonucunda da tıpkı biraz önce bahsettiğimiz teorideki gibi gezegenden arta kalan enkaz alanının, yıldız ışığının bize gelmesini engelleyebileceği düşünülmekte. Ancak böyle bir çarpışma olmuş olsaydı ortaya çıkan toz parçalarının kızılötesi dalga boylarında kendini göstermesi gerekirdi. Ne var ki, İspanya’daki Nordic Optik Teleskobu kullanılarak yapılan gözlemlerin analizlerine bakıldığında bu toz parçacıklarına dair bir bulgu elde edilemedi.
Gelişmekte olan gezegen ile büyük çarpışma (Kaynak: Vikipedi)
Benzer şekilde, NASA’nın Spitzer Uzay Teleskobu ve Geniş Alan Kızılötesi Araştırma Teleskobu geçmiş kızılötesi verilerileri ile de çalışmalar yaptı ve gene herhangi bir kanıt bulunamadı. Eğer kızılötesi dalga boyunda bir emisyon bulunabilseydi çarpışmadan kaynaklanabilecek sıcak toz tanelerinin olabileceğine dair bir göstergesi olabilirdi.
Tabby yıldızının Işık miktarındaki değişimler oldukça ilginç. Gözlemlendiği dört yıl boyunca iki kez düzensiz ışık düşmeleri ile karşılaşıldı. Bunlardan birinde yüzde 15, diğerinde ise yüzde 22 civarında bir düşüş var. Bu düşüş miktarları ötegezegen olamayacak kadar yüksek çünkü ışığın azalmasına bir ötegezegen neden oluyorsa ışığı en fazla yüzde 4 -5 civarında düşürebilir. Bu durumu açıklamaya çalışan bir diğer senaryo ise oldukça büyük bir kuyrukluyıldız ailesinin Tabby yıldızı civarından geçerken yıldızdan aldığımız ışık miktarını azaltıyor olması. Ama bu da oldukça düşük bir ihtimal, çünkü ışık miktarında böyle %20 mertebesinde bir azalmaya ancak çok sayıda dev kuyrukluyıldızların bir anda geçişi sebep olabilir, ama takdir edersiniz ki bu da şimdiye kadar karşılaştığımız bir durum olmadığı gibi pek olası da değil.
Kuyrukluyıldız parçaları yıldızın yörüngesinde (Kaynak: Vikipedi)
Peki ya Jüpiter benzeri bir halkalı gezegen yıldızın önünden geçiyorsa? Işık miktarındaki değişimi böyle bir düzenek ile açıklayabilir miyiz? Bunun mümkün olabilmesi için söz konusu Jüpiter benzeri gezegenin yarıçapının Jüpiter’in yarçapının neredeyde 5 katı olması gerektiğini söylüyor bize modeller.
Hat P-7 b Ötegezegenin Işık Eğrisi (Kaynak: NASA)
Yani ne yaptık ettikse bir türlü inanılır bir açıklama bulamadık yıldızın gösterdiği bu garip ışık eğrisi için.
Bahsettiğimiz bu teorileri bir de yıldızın kaşifi Dr. Tabetha Boyajian’dan dinlemek isterseniz, TED konuşmasını izlemek için buraya tıklayabilirsiniz. Üzerinde bunca çalışma olmasına rağmen, bilim dünyası hala bu yıldızın parlaklığındaki düşüşü açıklayabilmiş değil. Astronomlar bu gizemli yıldızı anlamak için çalışmalarına devam ederken biz de onlardan gelecek haberleri dört gözle bekliyoruz.
Haberler demişken yayınımızı bitirmeden, birkaç güncel haberden de kısaca bahsedelim. Atlas kuyrukluyıldızının Güneş’e yaklaşmakta olduğunu ve yakın zamanda kuzey yarı küreden de gözlemlenebileceğini önceki yayınlarımızda söylemiştik. Beklediğimiz gün geldi! Bu parçalanmış da olsa güzel kuyrukluyıldızı, artık biz de Türkiye semalarından gözlemleyebiliyoruz. 27 Nisan gecesi Atlas kuyrukluyıldızını gözlemleyen Tübitak Ulusal Gözlemevi, yıldızın 31 Mayıs’ta yörüngesi boyunca Güneş’e en yakın noktadan geçeceğini de bildirdi. Bu yeşil elbiseli kuyrukluyıldızı görmek için sitemizi veya TUG’un sitesini ziyaret edebilirsiniz. Son olarak NASA, karanlık enerji ve ötegezegen çalışmaları için göndereceği yeni uzay teleskobuna, kadınların bilim yapmalarının normal karşılanmadığı dönemlere denk gelen Hubble Uzay Teleskobu çalışmalarının ilk yıllarından beri büyük katkı sağlayan Nancy Grace Roman’ın adını verdiğini de sizlere iletmiş olalım.
astronotlar.org@gmail.com e-posta adresimize bahsettiğimiz içeriklere dair düşüncelerinizi belirtebilir, değinmemizi istediğiniz konuları yazabilir, bir kitap, link veya bilgi paylaşımında bulunabilirsiniz. Sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip etmeyi unutmayın. Gelecek hafta görüşünceye dek, gökyüzüne iyi bakın. Hoşçakalın!
E-posta: astronotlar.org@gmail.com
Facebook: facebook.com/astronotlar.org
Instagram: instagram.com/astro_notlar
Twitter: twitter.com/astro_notlar
Anchor: anchor.fm/astronotlar
KAYNAKLAR
https://www.nasa.gov/feature/jpl/mysterious-dimming-of-tabbys-star-may-be-caused-by-dust
https://www.jpl.nasa.gov/spaceimages/details.php?id=PIA22081
https://en.wikipedia.org/wiki/Tabby%27s_Star
https://www.kozmikanafor.com/wtf-yildizi-ve-gelismis-uzaylilar/
http://www.astronomidiyari.com/yazi/evrenin-en-gizemli-yildizi/
https://arxiv.org/pdf/1509.03622.pdf
http://tug.tubitak.gov.tr/tr/haber/atlas-c2019-y4-kuyruklu-yildizi-tugda-gozlendi